Mide fıtığı, tıp dilinde midenin üst kısmının yemek borusuna doğru sarkması olarak açıklanmaktadır. Midenin üst kısmında bulunan kasların çeşitli nedenlerle zayıflamaları sonucunda mide fıtığı oluşabilmektedir. Birçok kişide görülebilen rahatsızlık, 60 yaş üzeri insanlarda daha sık olarak görülebilmektedir. Mide fıtığı belirtileri genellikle erken dönemde kendisini göstermemektedir.
Yaş alındıkça mide fıtığının görülmesinde de artış gözlenir. Mide fıtığı, en yaygın fıtık türleri arasında gösterilebilir. Mide yanması, göğüste ağrı, ekşime, boğaz ağrısı ve geğirme rahatsızlığın belirtileri arasında gösterilebilir. Mide fıtığı tedavisi genellikle başarıyla sonuçlanır ve hastalığın kesin olarak giderilmesi mümkün olabilmektedir. Bununla birlikte, mide fıtığı teşhis edildiğinde mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.
Mide Fıtığı Nedir?
Diyafram, karın ve göğüs arasında yer alan büyük bir kas olarak nitelendirilebilir. İnsanların anatomik yapısı gereğince bu kas kullanılarak nefes alınıp verilir. Normal şartlarda mide diyaframın altında bulunur ancak mide fıtığı olan kişilerde midenin bir kısmı kas yoluyla yukarı doğru itilmektedir. Mide fıtığı, genel olarak mide ile yemek borusun arasında bulunan kasların çeşitli nedenlere bağlı olarak zayıflaması ya da erimesi sonucu, midenin üst kısmının diyaframdan yemek borusuna olacak şekilde ilerlemesi olarak tanımlanabilir.
Mide fıtığının, kayan hiatal herniler ve paraözofageal hiatal herniler olmak üzere 2 ana türü bulunmaktadır. Normal şartlarda yemek borusu diyaframdaki boşluktan geçip mideye yapışmaktadır. Kayan tipte mide fıtığında, mide ve yemek borusunun alt kısmı diyafram yoluyla göğüse kaymaktadır. Bu tip mide fıtığı, paraözofageal türüne göre daha yaygın olarak gözlenir. Mide fıtığının tipine bağlı olarak farklı belirtiler de görülebilmektedir.
Mide fıtığına neden olabilecek çeşitli unsurlar mevcuttur. Özellikle yaşlanmayla birlikte, genetik unsurlar, tütün kullanımı, stres, düzensiz ve sağlıksız beslenme, obezite ve kasların zayıflaması mide fıtığına sebebiyet verebilir. Bazı durumlarda, yaralanma sonucu veya çeşitli nedenlerden dolayı da kas kayıpları yaşanabilmekte ve mide fıtığı gelişebilmektedir. Mide fıtığı kendiliğinden geçen bir rahatsızlık değildir.
Mide fıtığının tanısında çeşitli görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Mide fıtığı tanısı konulduktan sonra mutlaka tedavisi planlanmalıdır. Mide fıtığı olan çoğu kişide rahatsızlık ilerlemeden herhangi bir belirti görülmediğinden tedavi planlanamamaktadır. Özellikle tekrarlayan reflü ve mide ekşimesi gibi sağlık sorunlarının varlığı mide fıtığı açısından da mutlaka izlenmelidir. Mide fıtığının tedavisinde, kişinin yaşı, cinsiyeti, genel sağlık durumu, cerrahi operasyona uygunluğu ve ek hastalıkları göz önünde bulundurulmaktadır.
Mide Fıtığı Nedenleri Nelerdir?
Mide fıtığı çeşitli nedenlerden ötürü ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak, yaşlanmaya bağlı olarak, genetik unsurlar, stres, tütün mamülleri kullanımı, sağlıksız beslenme, kasların zayıflaması ve obeziteye bağlı olarak mide fıtığı gelişim gösterebilir. Mide fıtığı her yaşta görülebilen ancak 50 yaş üstü kişilerde daha yaygın olarak gözlenen bir rahatsızlıktır.
Mide fıtığına neden olabilecek bazı önemli unsurları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Karın içerisinde herhangi bir nedene bağlı olarak oluşan basınç
- Bağırsakların aşırı hareketli olmaları
- Obezite
- Uzun sürek öksürük
- Stres
- Aşırı yük kaldırılması
- Kusma
- Fiziksel kuvvet gerektiren bir spor yapma
- Karın içi enfeksiyon veya kitle gelişimi
- Kaslarda zayıflamaya veya erimeye bağlı olarak diyafram kasının güçsüzleşmesi
- Gebelik
- Hiatus bölgesine daha önce yapılmış olunan cerrahi müdahaleler
Mide Fıtığı Belirtileri Nelerdir?
Mide fıtığı belirtileri rahatsızlığın erken dönemlerinde genellikle kendisini göstermemektedir. Hastalığın ilerlemesi ve fıtığın büyümesi durumunda ise bazı belirtiler kendisini gösterir.
Mide fıtığı gelişiminde izlenen bazı önemli belirtilere şu şekilde değinebiliriz;
- Mideden acı su gelmesi, ağızda acı tat hissi
- Göğüsün alt kısmında yanma hissi
- Mide ekşimesi
- Hazımsızlık ve şişkinlik
- Geğirme ve kusma
- Ağız kokusu
- Sindirim sorunları
- Mide asidi nedenli tahriş sebebiyle ses kısıklığı ve boğaz ağrısı
- Fıtığın akciğerlere baskı yapmasından dolayı nefes darlığı
- Yutma güçlüğü
- Öksürük krizleri, ses kısıklığı
Mide fıtığının düzeyine göre hastalığın belirtileri değişiklik gösterebilmektedir. Belirtilen semptomların görülmesi durumunda mutlaka ilgili uzmana başvurulmalıdır.
Mide Fıtığı Teşhis Yöntemleri Nelerdir?
Mide fıtığına, genellikle üst karın ağrısı, göğüs ağrısı ve mide yanması gibi şikayetler sonucunda yapılan tetkikler ile teşhis konulmaktadır. Hastalığın tanısı adına öncelikle üst sindirim sisteminin röntgeni çekilmektedir. Teşhis konulabilmesi adına midenin fıtıklaşan dokusunun çeşitli görüntüleme yöntemleri ile incelenmesi gerekmektedir. Mide fıtığı teşhisinde; baryumlu grafi, gastrik boşaltım testleri, endokskopi ve özefageal manometri gibi tetkiklerden yararlanılmaktadır.
Mide Fıtığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Mide fıtığı tedavisinde genellikle başarıya ulaşılabilmektedir. Mide fıtığı tedavisinde hastanın yaşı, genel sağlık durumu, ek hastalıkları ve cinsiyeti gibi bazı önemli unsurlar bulunmaktadır. Temel tedavi yaklaşımı cerrahi olmakla birlikte hastaya özel değerlendirilme yapılmalıdır. Mide fıtığı tedavisinde daha çok reflü semptomlarının ağırlıklı olduğu vakalarda ilaç tedavisi seçeneği değerlendirilebilir. Cerrahi tedavi yöntemi ise özellikle paraözefageal türde, komplikasyon oluşması halinde ve genel sağlık durumu uygun olan vakalarda tercih edilmektedir. Cerrahi operasyon, açık veya kapalı yöntemle uygulanabilmektedir. İlaç tedavisinin hastalığın belirtilerini önlemediği ve hastalığın kişinin yaşam kalitesini etkileyerek çeşitli komplikasyonlara neden olduğu hallerde cerrahi operasyon önerilmektedir. Rahatsızlığın çok ileri düzeyde olmadığı durumlarda ameliyat tercih edilmese de, başarı oranı oldukça yüksek olan bir tedavi yöntemidir.