SİZİN İÇİN BURADAYIZ
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Öneri ve Şikayetlerinizi Bize Yazın
* Bu alanlar gerekli
Çocuklarda kemik tümörleri çocuğun kemik yapısındaki hücrelerin mutasyon, anormal büyüme ve yayılmasından kaynaklanmaktadır.
Çocuklarda görülen kemik tümörlerinin kendilerine özgü teşhis ve tedavileri bulunmaktadır.
Genellikle tesadüf olarak tesbit edilirler. Çoğunlukla ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı gibi belirtileri vardır.
Çocuklarda iyi huylu kemik tümörleri kötü huylu tümörlerine göre daha sık oranda görülmektedir.
Çocukların kemik hücrelerinin genetik yapısında ortaya çıkan değişiklikler (mutasyonlar) neticesinde kemik hücreleri farklı özellikler elde edebilirler.
Kemik hücrelerindeki mutasyonların sebep olduğu değişikler ile tümör hücreleri anormal bölünme, büyüme ve yayılma özellikleri kazanabilirler.
Farklı hücrelerdeki mutasyonlar, kemiklerde farklı tümör tiplerine özgü değişiklilere sebep olabilirler.
Kemik tümörlerinin asıl nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Bununla birlikte yapılan araştırmalar sonucunda kemik tümörlerine sebep olan bazı risk faktörleri tesbit edilmiştir.
Kemik tümörlerinin belirtileri, çocuğunuzun yaşına, kemik tümörünün iyi veya kötü huylu olup olmadığına ve tümörün vücuttaki konumuna da bağlıdır.
Kemik tümörlerinin en yaygın belirtileri kemikte lokalize ağrılar ve tümörlü bölgede büyüyen şişlik ile kemiklerde kırık oluşumudur.
İyi huylu kemik tümörleri genellikle tesadüfen saptanırlar.
Çocuklarda ayrıca kilo kaybı, çabuk yorulma, halsizlik, ateş ve gece terlemeleri kemik tümörlerinin belirtileri arasında sayılabilir.
Çocuklarda ve ergenlik döneminde kemik tümörlerinin erken teşhisi ve erken tedavisi önem taşımaktadır.
Kemik tümörlerinin en yaygın belirtileri kemikte inatçı ağrılar ve tümörlü bölgede büyüyen şişlik ile kemiklerde kırık oluşumudur.
İyi huylu tümörler genellikle ağrısız olabilirler ve yavaş büyürler. Hızlı büyüyen lezyonlar genellikle kötü huylu olarak değerlendirilebilir.
Çocuklarda tümörleri teşhis etmek için ayrıntılı fizik muayene çok önem taşımaktadır.
İlk yapılması gereken ilgili bölgenin dikkatli bir röntgen incelenmesi olmaktadır. Röntgen ile değerlendirmede şüphe olması halinde daha ileri radyolojik incelemeler yapılır.
Radyolojik yöntemler çoğu kez tümörlerin karakteristik özellikleri değerlendirilmesiyle teşhisin konulmasında, kemik tümörlerinin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığının tesbitinde, tümörün yerini ve yayılma durumunu değerlendirilmesinde ve tümörün tedavisinin planlanmasında yoğun olarak kullanılmaktadır.
Kemiklerdeki ayrıntıları görmek için bilgisayarlı tomografi kullanılır.
Tümörün boyutu ve kökeni, kemik içinde ve yumuşak dokularda tümörün yayılımı ayrıntılı olarak incelemek için de manyetik rezonans görüntülemeden (MRG) faydalanılır.
PET( pozitron emisyon tomografisi ) / BT sintigrafi taraması bize tümörün vücutta uzak noktalara yayılma (metastaz) olup olmadığı hakkında bilgi verir.
Kemik tümörlerinin teşhisinde detaylı kan tahlilleri yol gösterici olmaktadır.
Kesin teşhis için tümörlü bölgeden mutlaka doku örneği (biyopsi) alınır.
Bu şekilde tümörün teşhisi ve evrelenmesi yapılabilir.
Ağrı kemik tümörlerinin en sıklıkla rastlanılan belirtisidir. İyi huylu kemik tümörleri genellikle ağrısızdır.
Bununla birlikte İyi huylu kemik tümörlerinden osteoid osteoma aspirinle geçen gece ağrıları ile karakterize bir kemik tümörüdür.
Çocukta tümörlü bölgede bir hassasiyet oluşabilir.
Kemik tümörlerinde ağrılar başlangıçta belirsiz olup aktivite ile ortaya çıkabilir.
Zamanla istirahat esnasında da ortaya çıkan inatçı ağrılar çocuğu uykudan uyandıracak derecede ilerleyebilir.
Bazı kemik tümörlerinin spesifik olarak daha sıklıkla görüldüğü bölgeler bulunmaktadır.
Bununla birlikte kemik tümörleri iskelet sisteminin herhangi bir yerinde ortaya çıkabilmektedirler.
Kötü huylu (malign) kemik tümörlerinin vücutta en yaygın olarak leğen kemiği ile kol ve bacaklardaki uzun kemikleri etkiledikleri bilinmektedir.
İyi huylu (benign) ve kötü huylu (malign) olmak üzere iki çeşit kemik tümörü bulunmaktadır.
Çocuklarda ve ergenlik döneminde en sık görülen iyi huylu kemik tümörü osteokondromdur.
Çocukların yaklaşık %1’inde görülürler. Osteokondrom benign kemik tümörlerinin yaklaşık % 30-40’ını kapsamaktadır.
Sık görülen diğer benign kemik tümörlerini Fibröz kortikal defekt ve Non-ossifiye Fibrom, Enkondrom ve Fibröz Displazi olarak sayabiliriz.
İyi huylu kemik tümörleri kötü huylu kemik tümörlerine göre daha sık olarak görülür.
Kemik kistleri ise kemiğin herhangi bir bölümünde, içinde sıvı bulunan kistik oluşumlardır. Genellikle uzun kemiklerde görülen kemik kistleri çoğunlukla belirti vermezler. Ancak bazen kemikte bulunan kistlerin kemiği zayıflatarak kırılmaya sebep oldukları bilinmektedir.
Çocuklarda ve ergenlik döneminde en sık olarak görülen malign kemik tümörleri osteosarkom ve Ewing sarkomu sayılabilir.
Malign kemik tümörleri hızla büyürler ve zamanla vücudun başta akciğerler olmak üzere diğer organlarına ve bölgelerine yayılırlar.
Çocuklarda ve ergenlik döneminde görülen iyi huylu kemik tümörlerinin tedavisi tümörün tipine ve boyutuna göre değişmektedir.
Çoğu zaman hastalığın belirli aralıklarla takibi yeterli olmaktadır.Herhangi bir tedavi gerektirmez.
Ancak tümörün;
Tümör hücreleri anormal hızlı bölünen ve çoğalan hücrelerdir.Tümörün tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları ile tümör hücrelerinin büyümeleri ve yayılmaları durdurulmaya çalışılır.
Tümörün özelliklerine ve hücre tipine göre yapılan tanı ve evrelendirilmesi sonrası multidisipliner tedavi yaklaşımları çerçevesinde yapılır.
Ana tedavi olan çeşitli cerrahi tedaviler ile birlikte neoadjuvan ve adjuvan olarak radyoterapi, kemoterapi tedavileri ve akıllı ilaçların kullanımı uygulanır.
Adjuvan tedavi kötü huylu tümörlerde ana ve asıl tedavi yani tümörün cerrahi olarak çıkarılması sonrası kemoterapi veya radyoterapi uygulanmasıdır. Adjuvan tedavinin amacı hastalığın tekrarlaması nüks riskini azaltmak, korumak veya önlemektir.
Neoadjuvan tedavi kötü huylu tümörlerde ana ve asıl tedavi yani tümörün cerrahi olarak çıkarılması öncesi kemoterapi veya radyoterapi uygulanmasıdır. Neoadjuvan tedavinin amacı kötü huylu tümör kitlesini küçülterek cerrahi tedavisini daha uygun hale getirmektir.
Kötü huylu tümör hücrelerini yok etmek veya büyümelerini durdurmak için ilaçların kullanılmasına KEMOTERAPİ denmektedir.
Hastaya uygulanması planlanan kemoterapide tümörün bazı ilaç türlerine karşı daha hassas olması durumu çok önem taşımaktadır.
Akıllı ilaçlar tümör hücrelerinin çoğalmasını ve tümörün büyümesini engellemek amacıyla kullanılmaktadırlar.
Akıllı ilaçlar tümör tedavisinde kullanılan ilaçların sadece tümör hücreleri üzerinde hedefe yönelik etkisini göstermesinde yardımcı olurlar. Böylece klasik kemoterapide karşılaşılan saç dökülmesi vb. gibi yan etkiler oldukça azalmaktadır İşte bu nedenlerle akıllı ilaç kullanımı, yüksek başarı oranı ve daha az yan etkilerinin görülmesi nedeniyle tümörlerin tedavisinde giderek önemi artan ve kullanımı yaygınlaşan yöntemdir.
Günümüzde tümör biyolojisinin daha iyi anlaşılması, görüntüleme tekniklerinde meydana gelen gelişmeler, özellikle cerrahi tekniklerde alınan aşamalar ve akıllı ilaç uygulamalarının çocuklarda kemik tümörlerinin tedavisinde yüz güldürücü sonuçlara katkı sağladığını belirtmek isterim.
Çocuklarda Kemik Tümörleri ile ilgili olarak hazırlanan sunumun içeriği, sağlığı koruyucu ve geliştirici nitelikte olup, sadece toplumu bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.