Kalp, göğüs kafesinde orta hattın biraz solunda yer alan hayati öneme sahip bir organımızdır. Kalbin ana işlevi, kanı vücudumuzun diğer organlarına ulaşması amacıyla dolaşıma pompalamaktır. Tüm vücudun kan ihtiyacını karşılayan kalp kendi beslenmesi içinde kanı kullanmaktadır.
Hayati öneme haiz kalp, günde ortalama 100 bin kez kasılmaktadır. Erkeklerde ortalama 340 gram, kadınlarda ise 300-320 gram arası olan kalp kası günde yaklaşık 8000 litre kanı dolaşım sistemine gönderen güçlü bir pompadır.
Kalbin işleyişinin aksamasına sebep olabilecek herhangi bir unsur kalp krizi ile sonuçlanabilmektedir. Miyokard enfarktüsü olarak da bilinen kalp krizi, kalbin koroner arterlerindeki tıkanıklık sonucu kalp kasının ilgili bölümünün beslenememesi olarak da tanımlanabilir.
Kalp krizi dünyada en sık ölümle sonuçlanan rahatsızlıklardan biridir. Özellikle yetişkinlerde ani ölümün başlıca nedeni olarak kalp krizi görülmektedir. Her 5 ani ölümden birinin sebebi kalp krizi olmaktadır.
Kalbin kendini besleyen damarların dolaşım bozukluğu koroner yetersizliğe yol açmaktadır. Koroner damarlardaki daralmaların tipi, yeri ve derecesi kalp krizinin hayati açıdan ciddiyet durumunu ortaya koymaktadır.
Kalp krizinin birçok belirtisi olabilmektedir. Ancak kalp krizi geçiren kişinin genellikle ilk hissettiği şiddetli göğüs ağrısı olmaktadır. Yaygın kanının aksine şiddetli ve ani göğüs ağrısı biçiminde meydana çıkmayan durumlarda olabilmektedir.
Kalp krizinde erken teşhis ve tedavi büyük önem arz etmektedir. Kalp krizi teşhisi konulmadan veya teşhis sürecinde gerekli acil tedaviler uygulandıktan sonra kesin tanı için ilgili hekime yönlendirme yapılır. Kalp krizi sonrası bakım ve tedavi süreci de çok önemli görülmektedir.
Kalp Krizi Nedir?
Miyokard enfarktüs olarak da bilinen kalp krizi, en ölümcül ve tehlikeli görülen rahatsızlıklardandır. Kalbin oksijen ve beslenmesinden sorumlu koroner damarlardaki, ilgili fonksiyonları kısıtlayacak herhangi bir problem sonucunda (daralma veya tıkanma) kalp kasına kan akışının kesildiği durumdur.
Kalbi besleyen damarlarda görülen herhangi bir daralma veya tıkanma sonucunda kalp kasının yeterince oksijen alamadığı haller kalp dokusunda önemli hasarlara neden olabilmektedir. Kalbe kan akışını sağlayan bu atardamarlardaki tıkanıklık, damarlarda yağ ve kolesterol birikmesine bağlı olarak gelişebilmektedir.
Herhangi bir tıkanıklık veya daralma sonucunda kalp dokusunun oksijensiz kalması ciddi hasarlara yol açabilir. Kalp krizi kan akışının kesintiye uğramasına sebep olduğundan kan akışının eski haline dönmesi büyük önem teşkil eder.
Kalp krizi sırasında genellikle birkaç dakika boyunca yaşanan göğüste şiddetli ağrı ve sıkışma hissi, rahatsızlığın en belirgin ve de yaygın belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kalp kasının oksijensiz kalması bu belirtilere sebep olmakla beraber, her kalp krizi vakasında aynı belirti görülmeyebilir.
Kalp krizinin en önemli nedenleri arasında, kolesterol plaklarının arter duvarına birikmesi ve kötü kolesterol olarak bilinen LDL değerinin yüksek olması sayılmaktadır. Şeker hastalığı, obezite, yüksek tansiyon ve fiziksel aktivite azlığı gibi unsurlarında kalp krizine sebebiyet verebileceği bilinmektedir.
Kalp krizinin 3 tipi bulunmaktadır. Bunlar; ST yükselmeli miyokard enfarktüsü (STEMI), ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü (NSTEMI) ve koroner spazm olarak sayılabilir. Kalp krizi şüphesi durumunda gerekli ilk müdahalenin ardından kısa süre içerisinde ilgili hekime danışılmalıdır.
Hastanın durumuna göre tedavi planı belirlenmeli ve de hızlıca uygulanmalıdır. Kalp krizinin başlıca tedavi prensibi, tıkalı damarın veya kesintinin bir an önce giderilmesi, kan akışının eski haline dönmesinin sağlanmasıdır.
Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir?
Kalp krizine neden olarak gösterilebilecek birçok neden vardır. Kanı besleyen damarlarda yağ plaklarının oluşumu en sık görülen nedenler arasındadır. Aşırı stres, sağlıksız beslenme, sigara ve de genetik faktörler bu nedenlerin başlıcaları olarak sıralanabilir.
Koroner arter rahatsızlığı görünmeyen kişilerde kalp krizi yaşayabilir ancak bu oran koroner arter rahatsızlığı olan kişilere göre oldukça azdır.
Kalp krizi nedenleri arasında sayılabilecek çeşitli faktörlere şu şekilde değinebiliriz;
- Sigara içmek
- Kolesterol yüksekliği. Kötü kolesterol olarak tanımlanan LDL oranı ne kadar yüksekse kalp krizi geçirme riski de o kadar yüksek görülmektedir.
- Diyabet, şeker hastalığı. Şeker hastalığı kalp krizi riskini artıran önemli bir rahatsızlıktır.
- Yüksek tansiyon kalp krizini tetikleyebilecek bir diğer unsurdur.
- Stres
- Genetik faktörler, sağlıksız beslenme.
- Fiziksel aktivite azlığı
- Obezite de kalp krizi riskini artıran önemli nedenler arasında görülmektedir.
Kalp Krizi Çeşitleri Nelerdir?
Kalp krizini kendi içerisinde 3 farklı tipe ayırmak mümkündür. Bunlar; ST yükselmeli miyokard enfarktüsü (STEMI), ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü (NSTEMI) ve koroner spazm olarak sıralanabilir.
STEMI, EKG tetkiklerinde ST segmenti olarak tanımlanan bölgede yükselme meydana geldiği gözlendiği kriz çeşididir. Ayrıca STEMI, koroner arterlerin tamamen tıkanması sonucunda kalp dokusunun büyük kısmının beslenmesinin bozulduğu kriz türüdür.
NSTEMI tipi kalp krizi EKG tetkiklerinde STEMI de olduğu gibi segment yüksekliği görülmez. NSTEMI’de koroner arterler kısmen tıkalı olarak gözlenmektedir. Hem STEMI hem de NSTEMI kal dokusuna ciddi zarar verebilen büyük kriz çeşitleri olarak kabul edilmektedir.
Koroner spazm (koroner atardamarlarda kasılma) gizli kalp krizi olarak da bilinmektedir. Kalbin damarlarındaki kasılmalara bağlı olarak kan akışı kesilir veya oldukça azalırsa koroner spazm belirtileri kendini gösterir.
Gizli kalp krizi belirtileri STEMI ile benzerlik gösterir ancak çoğu zaman başka hastalık belirtileri ile de karıştırılabilmektedir. Gizli kalp krizi sırasınca genellikle kalıcı hasar oluşmaz fakat bunun kalp krizi riskini artırdığını göz önünde tutmak gerekir.
Kalp Krizi Risk Faktörleri Nelerdir?
Kalp krizi riskini artıran faktörleri 2 genel başlık altında değerlendirmek mümkündür. Bunlar; değiştirilebilen risk faktörleri ve de değiştirilemeyen risk faktörleri olarak belirtilebilir. Yaş, cinsiyet, genetik yatkınlık gibi kalp krizi risk faktörleri ne yazık ki değiştirilemeyen risk faktörleri olarak değerlendirilir.
Bununla birlikte; kalp krizi riski hakkında önceden bilgi sahibi olmak, hastalığının teşhisi ve tedavi süreçleri açısından oldukça önemli görülmektedir. Kalp krizinin bazı önemli risk faktörlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
- Sigara vb. tütün ürünlerinin kullanımı
- Hipertansiyon
- Obezite
- Kötü kolesterolün (LDL) yüksek olması
- Diyabet (şeker) hastalığı olanlar
- Sağlıksız beslenme
- Hareketsiz yaşam
- Ailede kalp rahatsızlığı öyküsü bulunması
- İleri yaş olmak, erkek olmak
- Genetik faktörler
Kalp krizi riski altında olduğunuzu bilmek, erken teşhis ve hastalığın tedavisi adına hayati önem arz etmektedir.
Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?
Kalp krizinin belirtileri en çok dikkat çeken konulardan biridir. Kalp krizinin en önemli belirtileri arasında şiddetli göğüs ağrısı ve sol kola, omuzlara, boyuna vuran ağrılardır. Kalp krizi belirtileri kişiden kişiye de farklılık gösterebilmektedir.
Kalp krizinin bazı önemli belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz;
- Göğüs ağrısı, baskı veya rahatsızlık hissi, ön göğüs ağrısı ve huzursuzluk
- Çeneye, boyuna, sol omuza, kola yayılan göğüs ağrısı
- Terleme, halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı
- Hızlı ve düzensiz kalp atışları
- Sersem hissettiren yorgunluk, halsizlik.
- Soğuk terleme
- Mide ekşimesi ve hazımsızlık hissi
- Mide bulantısı ve kusma
- Baş dönmesi
- Sindirim problemleri
Kalp krizi belirtileri her zaman en yaygın görülen şiddetli göğüs ağrısı biçiminde görülmeyebilir. Belirgin kalp krizi belirtileri gözlenmeden de gizli kalp krizi geçirilebilir. Bununla birlikte; erkeklerde kalp krizi belirtileri kadınlara göre farklılık gösterebilir.
Kalp krizinden erken teşhis ve de müdahale çok önemli görülmektedir. Bu nedenle kalp krizi belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak hayati önem teşkil edebilir.
Kalp Krizi Teşhis Yöntemleri Nelerdir?
Kalp krizinin hızlı bir şekilde teşhis edilebilmesi hayati önem taşımaktadır. Öncelikle hastanın, kan basıncı, solunum, kalp ritmi gibi değerler kontrol edilir ve ilk müdahale yapılır. Sonrasında kesin tanı adına birtakım testler yapılır.
Kalp krizi geçirip geçirilmediğini anlamak için uygulanacak çeşitli tetkikler mevcuttur. Olası bir krizin tespit edilmesinde ilk kullanılan tetkiklerden biri elektrokardiyografi yani EKG’dir. Bu sayede kalbin elektriksel, iletimsel aktivitesi test edilir.
Kalp krizi teşhisinde yararlanılan bazı tetkikleri şu şekilde sıralayabiliriz;
- Elektrokardiyografi (EKG) ve eforlu EKG
- Çeşitli kan testleri
- Kalp anjiyografisi
- Kalp ultrasonografisi
- Kalp MR’ı
Kalp Krizi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kalp krizinin erken teşhisi tedavisi açısından büyük önem teşkil etmektedir. Kalp krizi şüphesiyle hastaneye başvuran kişiye gerekli ilk müdahale yapıldıktan sonra hasta ilgili hekime yönlendirilir.
Kalp krizi teşhisi konulduktan sonra kalp damarlarını kontrol amacıyla anjiyo yapılır. Anjiyografi sonucuna göre uygun tedavi yöntemi belirlenir. Anjiyoplasti yapılarak damar genişletilir ve stent takılabilir. Cerrahi müdahaleye gerek duyulan durumlarda ise by pass ameliyatı yapılabilir.
Kalp krizinin başlıca tedavi prensibi en kısa sürede tıkalı damarları açabilmektir. Kalp krizi tedavisinde kullanılan önemli tedavi prosedürlerine şu şekilde değinebiliriz;
Balon- Anjiyoplasti: Tıkalı damara balon anjiyoplasti işlemi yapılarak damar genişletilir.
Stent: Genellikle balon-anjiyoplasti ile birlikte uygulanmaktadır. Damarda tam açıklık sağlanması ve tekrar tıkanmaması için kullanılır.
Bypass ameliyatı: Vücudun diğer bölümlerinden alınan damarlar, tıkalı damarın işlevini görecek şekilde kullanılır.
Kalp pili: Derinin altına takılan implante bir cihaz olan kalp pili, kalbin ritmini normale döndürmeye yardımcı olur.
İlaçla tedavi: Kalp krizi tedavi prosedüründe ilaçla tedavi de bir diğer önemli tedavi prosedürü olarak görülmektedir. Anjiyo sonucuna göre ilaçla tedavi de tercih edilebilmektedir. Daha çok ‘kan sulandırıcı’ ilaçlar olarak bilinen bu ilaçların birçok türü bulunmaktadır.
Bunlarla birlikte; kalp nakli, kalp kapağı ameliyatı ve de oksijen tedavisi gibi kalp krizi tedavisinde uygulanabilen çeşitli tedavi yöntemleri de bulunur.
Kalp Krinizi Önlemek İçin Neler Yapabilir?
Kalp krizini önlemek adına yapılacaklar listesinin başını; düzenli ve sağlıklı beslenme, kolesterolü kontrol altında tutmak ve de düzenli fiziksel aktivite gibi hayat tarzı değişikliklerini barındıran uygulamalar çekmektedir.
Bunlarla birlikte kalp krizini önleme adına yapılabilecek bazı önemli unsurlara şu şekilde değinebiliriz;
- Sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak
- Stresi yönetebilmek
- Kilo kontrolünü sağlamak
- Düzenli ve sağlıklı beslenmek
- Tansiyonu kontrol altında tutmak
- Düzenli egzersiz yapmak, hareketli bir yaşam tarzı benimsemek
- Şekeri kontrol altında tutmak.