Vücudun denge sisteminde yaşanan aksaklık sonucunda meydana gelen baş dönmesine vertigo denilmektedir. Baş dönmesi, şiddetli baş ağrısı, halsizlik, mide bulantısı veya bayılma vertigonun belirtileri arasında sayılmaktadır. İç kulak, beyin ve ikisi arasındaki sinir ağında ortaya çıkan rahatsızlıklar vertigoya neden olabilmektedir.
Toplumda sık olarak görülebilen vertigoda kişi, kendisi veya etrafının döndüğünü hissetmektedir. Özellikle günlük yaşamı ciddi anlamda olumsuz etkileyebilen bu rahatsızlığın tedavisi mümkün olabilmektedir. Kişinin genel sağlık durumu, belirtilerin türü ve şiddeti ve altta yatan nedenler gibi unsurlara göre vertigo tedavi planı uygulanmaktadır.
Vertigo Nedir?
Vertigo genellikle vücudun denge sisteminde yaşanan bir problem sonucu ortaya çıkan baş dönmesi hissi olarak tanımlanmaktadır. Baş dönmesi deyince kişinin dengesini sağlamada ki her türlü problem akla gelmektedir. Kayma hissi gibi de olabileceği gibi kişiyi yatağa bağlı kılan boyutlarda ciddide olabilmektedir. Sadece bir göz kararması olarak da ortaya çıkabilen bu rahatsızlığa tıp dilinde vertigo denilmektedir.
Vücudun denge sisteminin dinamikleri çok karmaşık olmakla beraber hala tam olarak çözülememiştir. Vücudun dengesinin sağlanmasında birçok organ rol oynamaktadır. Bu bağlamda dengenin sağlanmasında rol oynayan organlar arasında; omurilik, beyin, iç kulak, gözler, eklem ve kaslar sayılabilir. Bu organları etkileyen herhangi bir sorun baş dönmesine neden olması ile birlikte ilgili organa özgü diğer belirtilerinde ortaya çıkmasına sebebiyet verir.
Vertigo ortaya çıktığı bölgeye göre temel olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; periferik ve santral vertigo olarak belirtilebilir. Beyinden kaynaklanan sorunlar ile bağlantılı gelişen durumlara santral vertigo denilmektedir. Beyin tümörü, kanama veya damar yapısındaki bozukluklar sonucunda santral vertigo gelişebilmektedir.
Kulaktaki denge merkezinden kaynaklanan sorunlar sonucunda ortaya çıkabilen denge bozulması ise periferik vertigo olarak adlandırılmaktadır. Kulak rahatsızlıklarının yanı sıra; kas iskelet sistemi hastalıkları, hipertiroidi ya da hipoglisemi vb. metabolik rahatsızlıkalarda periferik vertigoya sebebiyet verebilmektedir.
Vertigo rahatsızlığının büyük çoğunluğu periferik vertigo şeklinde görülmektedir. Genellikle iç kulak ile bağlantılı bir sorun neticesinde ortaya çıkan bu çeşit vertigoda, kişinin ayaktayken dengesini sağlayabilmesi gibi fonksiyonlar etkilenmektedir. Santral vertigo vakaları ise toplam vertigo şikayetleri arasında %20 gibi bir oranda görülmektedir.
Vertigo görülen kişiler kendilerini ve çevrelerini dönüyormuş veya hareket ediyormuş gibi algılamaktadır. Denge problemleri, mide bulantısı, kusma ve sersemlik hali vertigonun yaygın belirtileri arasında sayılabilir. Ayrıntılı bir tıbbi öykünün dinlenmesi neticesinde vertigo teşhisi konulabilmektedir.
Vertigo başlı başına bir rahatsızlık olarak tanımlanmayıp altta yatan nedenin ya da başka bir rahatsızlığın belirtisi olarak görülmektedir. Bu sebeple vertigo tedavisinde öncelikle altta yatan nedenin tespit edilmesi ve akabinde tedavisi gereklidir. Çeşitli ilaçların kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri, cerrahi müdahaleler ve fizik tedavi uygulamaları vertigo tedavisinde tercih edilebilen uygulamalar arasındadır.
Vertigo Nedenleri Nelerdir?
Vertigo, iç kulakta dengeden sorumlu olan yapılarda ya da merkezi sinir sisteminde herhangi bir sorun olması sonucunda oluşmaktadır. Vertigonun en belirgin semptomu baş dönmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. İç kulaktan kaynaklanan sorunların yanı sıra; kulak enfeksiyonları, bazı ilaç yan etkileri, migren veya beyinden kaynaklı sorunlar da vertigoya sebebiyet verebilmektedir.
Vertigoya neden olabilecek bazı önemli rahatsızlıklar şu şekilde değinebiliriz;
- Üst solunum yolu enfeksiyonları sonucunda ortaya çıkabilen iç kulak tutulumları
- İç kulaktaki sıvıların kimyasal durumlarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen basınç artışına neden olan Meniere hastalığı
- İç kulaktaki denge ile ilgili iletimi sağlayan sinirlerin iltihaplanmasına neden olan Vestibüler Nörinit rahatsızlığı
- İç kulakta veya iç kulak sinirlerindeki tümörün neden olabileceği hastalıklar
- Menenjit veya diğer ateşli hastalıkların iç kulak problemlerine yol açması
- Pozisyona bağlı olarak gelişim gösteren baş dönmesi
- Kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması sonucunda ortaya çıkan baş dönmesi (labirentit)
- Beyin damarlarının tıkanması veya beyin kanaması da vertigoya neden olabilmektedir. Multipl skleroz da (MS) vertigoya neden olabilir.
- Boyun yaralanmaları ve kafa travmaları da vertigoya sebebiyet verebilmektedir.
Bunlarla birlikte; anksiyete, panik atak, diyabet, düşük kan şekeri, migren, kulak cerrahisi ve beyincik veya beyin kökünü ilgilendiren hastalıklar da vertigoya neden olabilmektedir.
Vertigo Belirtileri Nelerdir?
Vertigonun en bilinen semptomu, kişinin kendini veya etrafındakileri dönüyormuş veya hareket ediyormuş gibi algılamasıdır. Bununla birlikte, anormal göz hareketleri, terleme, kusma ve bulantıda görülebilmektedir.
Vertigonun bazı önemli belirtilerine şu şekilde değinebiliriz;
- Baş dönmesi ve denge bozuklukları
- Cildin sararması, solgunlaşması
- Baş ağrısı
- Mide bulantısı ve kusma
- Kulaklarda basınç hissi ve çınlama
- Kulakta dolgunluk hissi, kulak tıkanması
- Hareketle birlikte gelişen yol tutması hissi
- Gözlerin kontrolsüz bir biçimde titreme gibi bir tarafa doğru kayması
- Sersemlik hali
Vertigo Teşhisi Nasıl Konur?
Vertigo teşhisinde kişinin öyküsü ve fiziksel muayene öncelik teşkil etmektedir. Denge muayenesi ve tam kulak, burun, boğaz ve nörolojik muayene yapıldıktan sonra tabloya göre hangi çeşit vertigo olduğu saptanmaya çalışılır.
Tam teşhis konulabilmesi adına yararlanılan bazı denge testleri mevcuttur. Bunlar;
- Baş sallama testi,
- Fukuda- Unterberger testi
- Romberg testi
- Nistagmus olarak adlandırılan göz hareketlerinin incelenmesi
- Henüz yaygınlaşmaya başlayan VNG testi. Gözlük veya bilgisayar yardımı ile göz hareketleri ve görme kas hareketleri değerlendirilir.
- Kişinin iç kulak problemlerinin anlaşılmasına yardımcı birkaç farklı testten oluşan vestibüler test
- Dix Hallpike testi. Vertigonun görülme nedeni en sık olan BPPV’nin teşhisinde yararlanılmaktadır.
Vertigo Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Vertigo tedavisi mümkün olan ve de altta yatan temel nedene yani hastalığa bağlı olarak tedavisi planlanan bir rahatsızlıktır. Vertigonun tedavisi açısından kişinin öyküsünün ayrıntılı olarak bilinmesinde büyük yarar vardır. Tedavide öncelikli ve temel yaklaşım vertigoya neden olan unsurun tespit edilmesidir.
Baş dönmesine neden olabilecek etkenlerin tespit edilmesi için; kan tahlili, çeşitli görüntüleme yöntemleri (ultrason, MR vb.) ve fiziki muayene gibi yöntemlerden yararlanılır. Orta kulak enfeksiyonundan kaynakli bir tabloda antibiyotik ilaç tedavisi tercih edilebilir. Kulaktaki, iyileşmeyen enfeksiyonlar için ise cerrahi yöntemlerden yararlanılabilir.
Çok sık görülen pozisyonel vertigo yani kristal oynamasına bağlı olarak gelişim gösteren vertigo tipinde düzeltme manevraları tedavide etkili olabilmektedir. Pozisyonel vertigoda uygulanan manevralar; epley, barbekü, semont gibi düzeltici manevra çeşitlerini içermektedir.
Bunlarla birlikte diğer tüm vertigo çeşitlerini de içeren hallerde ise çeşitli ilaç tedavileri, kulak içi enjeksiyon tedavisi, denge rehabilitasyonu ve çeşitli cerrahi müdahaleler terci edilebilmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri de tedavide tercih edilen önemli bir etkendir.
Vertigosu Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir?
Bu başlık altında özellikle vertigosu olanların dikkat etmesi gerektiğini düşündüğümüz bazı önemli unsurlara değinmek isteriz;
- Stresten uzak durmak, kişinin kendisinde strese neden olduğunu bildiği faktörleri yönetmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Yüksek düzeyde stres, bağışıklık sistemini de doğrudan olumsuz olarak etkilediğinden stres ile baş edebilmeyi öğrenmek önem teşkil etmektedir.
- Özellikle vertigo tedavisinden sonra hareketli olan sporlardan, ani hareketlerden ve yoğun fiziksel aktiviteden uzak durmak gerekmektedir.
- Bol sıvı tüketmeli, kafein içeren yiyecek ve içeceklerden özellikle uzak durulmalı ve sigara, alkol vb. zararlı alışkanlardan kaçınmak gerekmektedir.
- Bağışıklık sisteminin kuvvetli olabilmesi adına, vitamin ve mineral değerlerinin normal düzeyde olmasına dikkat edilmelidir. Özellikle D vitaminin normal düzeyde olması önem teşkil eder.
- Bağışıklık sistemini güçlendirici etkide olan beslenme düzeni çok önemlidir. Bağışıklık sisteminin güçlü olması demek diğer hastalıkların önlenmesinde olduğu gibi vertigonun önlenmesi adına da önem teşkil eder.
- Yeterli uyku alınması ve uyku düzenine sahip olmak vertigoyu önlemek adına ayrıca önemli görülmektedir. Düzenli ve yeterli uyku alınmasına özellikle dikkat etmek gerekir.