Horlama Nedir? Nedenleri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Yapılır?

Paylaş

Horlama neredeyse her insanın hayatının bir döneminde karşılaştığı bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Genel bir tabirle, uyku sırasında gürültülü soluk alıp verme ve dolayısıyla bunun sonucunda ortaya çıkan sese horlama denilmektedir.

Genellikle uyurken kasların gevşemesi veya hava yolunun belli bir ölçüde tıkanması ile beraber ortaya çıkan gürültülü ses horlamayı tanımlamakla birlikte hava yolunda yer alan dokuların birbirlerine değmesi ile ortaya çıkan titreşimin doğal bir sonucu olarak bilinmektedir.

Horlamaya neden olan birçok faktörden söz edebiliriz. Ağız anatomisi, burundan meydana gelen problemler, yaş ve cinsiyet, kilo ve uyku apnesi gibi unsurlar bunlardan birkaçıdır. Horlamanın kendisi tek başına semptom olarak kabul edilmesi ile birlikte, uykudan nefes nefese uyanmak ve gün boyunca yorgun hissetmek gibi belirtileri de söz konusu olabilmektedir.

Horlama Nedir?

En basit ifadeyle horlama, uyku sırasında nefesin gürültülü bir biçimde alınması olarak tanımlanmaktadır. Genellikle uyku halindeyken kasların gevşemesini ve de hava yollarının belli düzeyde tıkanması ile hava yollarında yer alan dokuların birbirine teması söz konusu olmakta ve bu titreşim sonucunda ortaya çıkan gürültüye horlama denilmektedir.

Hemen hemen tüm insanlar hayatının belli bir döneminde horlamadan şikayetçi olmaktadırlar. Horlama her ne kadar uyku apnesi ile karıştırılsa da her horlama uyku apnesi değildir.  Horlama özellikle solunumu ve kaliteli bir uykuyu doğrudan etkilediğinden önemli bir sorun olarak görülmektedir.

Horlama temel olarak, hava yolunun kısmen tıkanması, kasların gevşemesi ya da boğaz yapısının genişlemesi neticesinde oluşmaktadır. Ayrıca horlama birçok sağlık sorununa bağlı olarak da gelişebilmektedir.  Özellikle, burun, boğaz ve çene ile ilgili yapısal problemleri, soğuk algınlığı ve alerji ve aşırı kilolu olma horlamaya zemin hazırlayan unsurlar arasındadır.

Horlamanın, genel bir tabirle uyku esnasında gürültülü bir şekilde nefes alıp verme olduğuna değindik. Bu nedenle horlamanın kendisi başlı başına belirti olarak gözlenebilir. Bununla birlikte, sabah baş ve boğaz ağrısı ile uyanmak, uykudan nefes nefese uyanmak ve gün boyunca yoğun hissetmek de horlamanın belirtileri arasındadır.

Horlama, genel olarak kişinin partnerinden, çevresi veya ailesinden şahit olunur. Böylelikle belirti ve teşhis adına ilk adım atılmış olunur. Bu sebeple horlama teşhisi amacıyla muayene sırasında horlamanıza şahit bir yakınınızın olması faydalı görülmektedir.

Horlamanın teşhis ve tedavisinde birçok farklı yöntemden yararlanılabilmektedir. Horlamanın tedavisinde; horlamanın düzeyi, kişinin genel sağlık durumu ve yaşam tarzına ilişkin bilgiler önem teşkil eder. Ciddi horlama şikayetlerinde polisomnografi adı verilen uyku testi yöntemi uygulanabilmektedir.

Horlama Nedenleri Nelerdir?

Birçok farklı nedene bağlı olarak horlama gelişebilmektedir. Ancak genel olarak horlamanın burun, ağız ve boğazdaki yapısal sorunlar ve yaşam tarzına bağlı olarak gelişim gösterdiğine değindik. Bununla birlikte altta yatan başka bir rahatsızlığa bağlı olarak ya da kişinin güç içindeki yorgunluğuna bağlı olarak da horlama gelişebilmektedir.

Horlamanın bazı önemli nedenlerine şu şekilde değinmek mümkündür;

  • Burun, boğaz ve çene ile ilgili yapısal problemler
  • Grip soğuk algınlığı ve alerjiye bağlı olarak gelişen horlama
  • Aşırı kilolu olmak
  • Hamile olmak
  • Yorgunluk
  • Uyku apnesi de horlamanın nedenleri arasında görülmektedir.
  • Yaş ve cinsiyet
  • Uyku pozisyonu
  • Fazla alkol tüketimi horlamaya zemin hazırlayabilir.
  • Kronik burun tıkanıklığı da horlamaya sebebiyet verebilmektedir.
  • Sigara kullanımı
  • Yeterli seviyede uyumamak
  • Sinüzit
  • Yüksek tansiyon
  • Kalp hastalıkları
  • Bademciklerin ve adenoidlerin şişmesi
  • Uyku ilacı vb. ilaçların kullanımı

Uzun süredir ve genel olarak kesik kesik nefes alma ile devam eden horlama ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Bu nedenle mutlaka ilgili hekime danışılmalıdır.

Horlama Risk Faktörleri Nelerdir?

Horlamaya zemin hazırlayacak birçok farklı unsurun olabileceğine değindik. Horlamanın risk faktörleri genellikle solunum yollarının daralmasına bağlı olarak genellikle horlamanın şiddeti üzerinde etkili olmaktadır.

Geniz eti büyüklüğü veya ağız yapısı ile ilgili genetik ve yapısal faktörler horlamaya zemin hazırlayan temel risk faktörleri olarak görülmektedir. Bununla birlikte, fazla kilolu olmak ve uyku apnesi de horlamaya zemin hazırlayabilmektedir.

Septum deviasyona sahip bireylerde de horlama riski daha fazla görülmektedir. Tüm bunlar ile birlikte, hamilelik, yaşlılık ve alkol, sigara gibi kötü alışkanlıkların kullanımı da horlamaya neden olabilecek risk faktörleri arasındadır.

Horlama Belirtileri Nelerdir?

Horlama başlı başına bir belirti olarak görülmektedir. Herhangi bir etki olmadan horlama ile kendi kendinize uyanıyor olmanız en önemli belirti olarak görülmektedir. Horlamanın sürekli devam ediyor olması da belirtileri açısından önemli ve dikkat çekici olmaktadır.

Genel olarak önemli görülen horlama belirtilerine şu şekilde değinmek mümkündür;

  • Uyku esnasında yaşanan solunum durması
  • Gündüz uykusuzluk çekme ve yorgun olma
  • Huzursuzluk, bitkinlik
  • Yüksek tansiyon
  • Konuşma bozukluğu, ağız kuruluğu
  • Sabahları duyulan boğaz ağrısı
  • Sabahları yaşanan baş ağrısı
  • Konsantrasyon eksikliği
  • Gürültülü biçimde horlama

Gürültülü biçimde horlamanın ardından gelişen sessizlik anları kişide horlamanın yanı sıra uyku apnesi varlığının da önemli bir göstergesi olabilmektedir. Belirtilen semptomları mutlaka ciddiye almak ve ilgili hekime başvurmak gerekmektedir.

Horlama Teşhisi Nasıl Konur?

Horlama teşhisi konulmasında ilk adım genellikle kişinin partnerinden, ailesinden veya birlikte yaşadığı kişilerin gözlemlerinden doğmaktadır. Horlamanın ne zamandır süregeldiği, yatış pozisyonuna göre değişiklik gösterip göstermediği gibi teşhise yardımcı hususlardan kişinin yakınları sayesinde bilgi edinilir.

İlk adım atıldıktan sonra ilgili hekim tarafından solunum yollarını tıkayabilecek durumların tespiti ve dolayısıyla horlamanın altında yatan nedenin belirlenmesi adına fiziki muayene yapılır. Bununla birlikte horlama teşhisine yardımcı bazı yöntemlerde bulunmaktadır. Bu görüntüleme yöntemlerinden, MR, röntgen ve CT taraması başlıca gelenleridir.

Tüm bunların yanı sıra, polisomnografi denilen uyku çalışması yöntemi ile uyku performansı izlenir. Genellikle uyku merkezinde geçirilen bir gecede çeşitli makinalar aracılığıyla kişinin uyku performansı ve horlama durumu kontrol edilir. Bununla birlikte kişinin hayati fonksiyonlarına ilişkin çeşitli aktivitelerde takip edilmektedir.

Horlama Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Horlamanın altında yatan temel nedene göre birtakım tedaviler uygulanabilmektedir. Ancak tedavi edilemeyen bazı tipleri de bulunur. Bu sebeple öncelikle horlamanın altında yatan nedenin tespit edilmesi önem teşkil etmektedir. Hayat tarzında yapılacak birtakım değişiklikler de horlamanın tedavisi adına etkili olabilmektedir.

Özellikle uykuda solunumun kesilmesine sebep olmayan tip horlamalar da; uyku pozisyonunun değiştirilmesi, fazla kiloların verilmesi, daha yüksek yastık tercih edilmesi, daha hafif beslenme, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıkların bırakılması ve burun bandı kullanılması gibi uygulamalar ile horlamanın önüne geçilebilmektedir.

Bunların yanı sıra horlama tedavisinde kullanılan bazı yöntemlere şu şekilde değinmek mümkündür;

  • Nazal valf cerrahisi,
  • Pozitif hava yolu basıncı, oral aparatlar
  • Küçük dil, yumuşak damak operasyonları
  • Üst solunum yolu ameliyatı
  • Ablasyon tedavisi, septoplasti
  • Radyofrekans dalgaları, tonsillektomi veya adenoidektomi
  • Soğuk algınlığına yönelik kullanılan birtakım ilaçlar

Horlama sürekli devam ediyorsa mutlaka ilgili hekime danışılmalıdır. Horlamaya neden olabilecek, yaşam tarzına yönelik temel bir neden veya solunum yollarına ilişkin bir sebebe bağlı gelişen hallerde mutlaka gerekli tedavi uygulanmalıdır.

Horlamayı Önlemek Adına Neler Yapılabilir?

Horlamayı önlemek adına yapılabilecek bazı önemli uygulamalar bulunmaktadır. Özellikle hayat tarzına yönelik temel değişiklikler horlamayı önleme adına yapılabilecekler listesinin başını çeker. Bu kapsamda horlamanın önlenmesi adına yapılabileceklere şu şekilde değinebiliriz;

  • Rahat bir yatakta uyumak
  • Yan pozisyonda uyumak ve başı yüksekte tutmak
  • Burun kemerine yapışan burun şeridi kullanmak
  • Egzersiz yapmak
  • Alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak
  • Aşırı kiloluysanız kilo vermek
  • Boğaz egzersizleri yapmak
  • Horlama yastığı, horlama bandı veya horlama protezi kullanmak
  • Akıllı telefon vb. elektronik cihazlardan mümkün olduğunca uzakta uyumak
  • Uyku süresini belirli bir düzene koymak
  • Horlamanın önlenmesi adına öncelikle uyku pozisyonu büyük önem teşkil etmektedir.